kıymak

kıymak
1. أباد [أَبَادَ]
Anlamı: acımayıp öldürmek
2. اعتسف [اِعْتَسَفَ]
Anlamı: acımayarak büyük bir kötülük etmek, zulmetmek
3. تعسف [تَعَسَّفَ]
Anlamı: acımayarak büyük bir kötülük etmek, zulmetmek
4. حاف [حافَ]
Anlamı: acımayarak büyük bir kötülük etmek, zulmetmek
5. ضام [ضامَ]
Anlamı: acımayarak büyük bir kötülük etmek, zulmetmek
6. ظلم [ظَلَمَ]
Anlamı: acımayarak büyük bir kötülük etmek, zulmetmek
7. عسف [عَسَفَ]
Anlamı: acımayarak büyük bir kötülük etmek, zulmetmek
8. غشم [غَشَمَ]
Anlamı: acımayarak büyük bir kötülük etmek, zulmetmek
9. فرم [فَرَمَ]
Anlamı: çok ince ve küçük parçalar durumunda doğramak
10. قتل [قَتَلَ]
Anlamı: acımayıp öldürmek
11. قرط [قَرَّطَ]
Anlamı: çok ince ve küçük parçalar durumunda doğramak
12. قطع [قَطَّعَ]
Anlamı: çok ince ve küçük parçalar durumunda doğramak
13. هرم [هَرَّمَ]
Anlamı: çok ince ve küçük parçalar durumunda doğramak
14. هرم [هَرَمَ]
Anlamı: çok ince ve küçük parçalar durumunda doğramak
15. وتر [وَتَرَ]
Anlamı: acımayarak büyük bir kötülük etmek, zulmetmek

Türkçe-Arapça Sözlük. 2015.

Игры ⚽ Поможем написать реферат

Look at other dictionaries:

  • kıymak — i, ar 1) Çok ince ve küçük parçalar biçiminde doğramak Eti kıymak. 2) e, mec. Acımadan vermek, esirgememek, feda etmek Beş altı kuruşa daha kıyarak sağlamca bir ip tedarik etti. H. R. Gürpınar 3) e, mec. Acımayıp öldürmek Zavallıya nasıl… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kıymak — sözden dönmek; kıymak, eğrilemesine doğramak III, 246 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • kıymak — hareket etmek, sallanmak, kımıldamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • nikâh kıymak — nikâh memuru kanuna göre çiftlerin karı koca olduklarını bildirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kendine kıymak — kendini öldürmek Eğer sefirler gelip bana istifa teklif ederlerse ben de aleyhimde bulunanları mahvederim, sonra da kendime kıyarım. A. Rasim …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cana kıymak — öldürmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • paraya kıymak — gereken yerde para harcamaktan kaçınmamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • canına kıymak — 1) acımadan öldürmek 2) kendini öldürmek Canına kıymasına meydan vermeden yetişmeliyiz. R. H. Karay 3) gücünden fazla iş görerek aşırı derecede kendini yormak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • içini bayıltmak (veya kıymak) — 1) tatlı, ağır gelip artık yiyememek 2) mec. çok konuşarak veya ağır davranarak birini usandırmak 3) mec. yoğun olarak hissetmek Bu bahçede insanın içini bayıltan hanımeli, gül ve salkım kokuları binbir ot kokusuna karışıyordu. H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • feda etmek — kıymak, gözden çıkarmak Her şeyi feda ederek onun peşine takılmış. H. C. Yalçın …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • can — is., Far. cān 1) İnsan ve hayvanlarda yaşamayı sağlayan ve ölümle vücuttan ayrılan madde dışı varlık 2) Yaşama, hayat Bir kedi yavrusunu kurtarmak için ipe sarılıp kuyuya iner, canımı tehlikeye koyardım. R. N. Güntekin 3) Güç, dirilik Her şeyde… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”